Çocuk 3 yaşına doğru kalem tutmaya başlar. Eğer okula giden bir ablası veya ağabeyi varsa, ona özenerek daha erken kalem isteyebilir. Çocuğun ilk karalama yapmaya başladığı sırada çizdiği resimler ve insan figürü çok basit ve eksiklerle doludur. 3 yaş çocuğunun çizdiği insan figürü yuvarlak bir baştan ibaret olacaktır. Gözler, ağız ve burun tam yerlerinde değildir. Çoğunlukla kulaklar ve saç unutulur. 4 yaş çocuğunun çizdiği insan figürü, gövdeden yoksun kollan ve bacakları olan büyük kafalı bir çöpten adamdır. Gözler, kulaklar, ağız ve burun doğru yerdedir. 5 yaş çocuğu insan figürü çizerken bedene de yer verir. Baş bedene göre daha orantılıdır. Kollar ve bacaklar bedenden çıkmaktadır. Eller ve ayaklar çatal görünümündedir. Başa saç eklenmiştir. Ancak baş gövdeye doğrudan bağlanmıştır, arada boyun yoktur. 6 yaş çocuğunun çizdiği insan figürü daha detayladır ve cinsiyeti bellidir. Resme bakıldığında bunun bir erkek ya da kız çocuğu olduğu kolayca fark edilir.
Çocuklar tarafından 2-4 yaşları arasında çizilen resimlerin her zaman bir endişeyi ya da sıkıntıyı dile getireceği söylenemez. Bunlar kimi zaman yorumlanması zor, sıradan karalamalardır, neye benzediğini çocuk da söyleyemez. Bazıları sadece çocuklar tarafından isimlendirilen, hayal gücüne dayalı çizgilerdir. Sizin ağaç zannettiğiniz şey aslında bir fil’dir.Çocuklar eli kalem tutar tutmaz çizecekleri her resim bir anlam ifade der. Çocuk resimlerinin yorumu her ne kadar profesyonel eğitim gerektiriyor ise de anne babalara yardımcı olmak için detaylara girmeden bazı ipuçları verebiliriz. Öncelikle şunu ifade etmede fayda görüyoruz. Resimlerin yorumu tek başına çocukların ruhsal problemlerini açığa çıkarmaya yetmez. Bunun yanında, çocuğun yaşına ve vakanın ciddiyetine göre projektif, deneysel ve sosyometrik teknikler, mülakat, hayat hikâyesi, sorgu cetvelleri, gözlem, test, psikodrama, klinik vaka incelemesi, çocuk psikoterapist gibi değişik teknikler de kullanılır.

Sayfanın tümünü kaplayan büyük resimler: Genellikle iç kontrolü zayıf olan saldırgan çocuklar ve çok hareketli (hiperaktif) çocuklar sayfanın tümünü kullanırlar. Hiperaktiflerin resmi daha düzensiz ve dağınıktır. Bazen ürkek, çekingen, öz güveni eksik çocuklar da daha güçlü olmayı arzuladıkları için sayfanın tamamını kaplayan büyük resimler yapabilmektedir.
Küçük resimler: Kendilerini güvensiz, yetersiz ve küçük gören, içedönük, korkak çocuklar sayfanın bir köşesine veya ortasına birkaç cm.yi geçmeyen küçük resimler çizerler.
Abartmalı beden figürleri: Çocuklar, yaptıkları resimlerde kendilerini çizerken ya da insan figürü çizerken farkında olmadan sıkıntılarını ve arzularını açığa vururlar.
Büyük ve küçük kafa: Büyük kafa genellikle daha becerikli ve daha başarılı olmak isteyen çocuklar tarafından, küçük kafa zihinsel bakımından kendilerini yetersiz gören, öz güveni eksik çocuklar tarafından çizilmektedir.
Ağız: Büyük ağız, konuşma ve dil problemine işaret eder.
Gözler: Görmeye bağlı öğrenme problemi yaşayan, gözlük ihtiyacı olduğu halde alaya alınmaktan korktuğu için açığa vuramayan çocuklar insan figüründe gözbebeği olmayan büyük gözler çizebilir.
Ayaklar: Büyük ve abartılı ayaklar, güven ve güç eksikliğini simgeler.
Burun: Solunum güçlüğü yaşayan astımlı çocuklar, bu sıkıntılarını büyük burun çizerek açığa vurabilir.
Kulaklar: İşitme güçlüğü olan ya da vücudundaki bir sakatlık yüzünden alaya alındıklarını düşünen kuşkucu çocuklar, insan figüründe kulakları kalın çizgilerle abartılı bir biçimde çizebilir.
Eksik bırakılan beden figürleri: Çocuklar insan resmi çizerken sıkıntı yaşadıkları veya endişe duydukları beden kısımlarını eksik çizerek sıkıntılarını bir anlamda unutmak ve hafifletmek isterler. Savunma mekanizmalarında olduğu gibi, burada da sıkıntıyı yok sayma (inkâr) söz konusudur.
Ağız: Duyguları ve istekleri bastırılan, kendilerini ifade etmekte sıkıntı çeken, evde söz hakkı olmayan, içine kapanık çocuklar, ağız figürünü eksik bırakırlar. Solunum güçlüğü yaşayan astımlı çocuklar da bazen ağız çizmeyi ihmal edebilir.
Dişler: Dayak ve ceza ile sindirilen, anne ve babasına düşmanlık duyguları besleyen, arkadaş ilişkileri zayıf saldırgan çocuklar, kinlerini ve saldırganlıklarını gizlemek için dişleri çizmeyi ihmal edebilir.
Cinsel organlar: Tuvalet eğitimi sırasında aşırı baskı gören, cinsel konulardaki soruları cevapsız bırakılan, cinsel organlarıyla ilgili endişeleri olan çocukların insan figürü çizerken cinsel organları ihmal edeceği düşünülse de gerçekte böyle değildir. İnsan figüründe cinsel organların çizilmemesi, eksiklik değil, insana saygının bir ifadesidir. Ancak sağlıklı bir cinsel eğitim almayan çocuklar, gizlice çizdikleri çıplak insan figürlerinde kendilerini ele verirler. Çocuklarına doğal yoldan cinsiyet bilgisi vermek için evde çıplak dolaşan, banyoya çocukla birlikte giren, resimlerle cinsiyet bilgisi veren anne babalar vardır. Erkek çocuklarına aşırı önem veren, cinsel organına vurgu yaparak onları öven, “oğlum göster amcana pipini” diyecek kadar ileri giden ailelerin sayısı da az değildir. Bu tür ailelerde yetişen çocukların insan figürü çizerken cinsel organlara yer verdikleri görülmektedir.
Eller: Ellerin çizilmemesi, sosyal uyumsuzluğu ve güvensizliği açığa vurur.
Kollar. Zayıf, çelimsiz, korkak çocuklar insan figürü çizerken güç ve kuvvetin simgesi olan kollan ihmal ederler.
Bacaklar ve ayaklar: Anne baba desteğinden ve ilgisinden mahrum kalan çocuklar, güvensizliğin bir işareti olarak bacakları veya ayakları ihmal ederler.
kaynak:evimizindoktoru